Murat Menteş kitapları sevdiğimiz kitaplardan malum. Bu
okuduğum üçüncüsü ancak ne Ruhi Mücerret ne de Korkma Ben Varım bir Dublörün
Dilemması değil. Ama yine de Ruhi Mücerreti ikincilik koltuğuna oturtabilirim
diye düşünüyorum. Daha öncesinde Murat Menteş okumuş olanlar az çok nasıl bir
absürdlüğün içerisine düşeceklerini tahmin ederek başlarlar bence başka bir
kitabını okumaya diye düşünüyorum zira bende öyle oluyor. Ancak kitabın ilk
bölümü bitip de Civan Kazanova kısmına gelene kadar ben kitaba bağlanamadım pek
açıkça söylemeliyim. Aslında zaten kitap da o bölümle birlikte açılmaya
detaylanmaya başlıyor da diyebiliriz.
Ruhi Mücerret 100 yaşında İstiklal Savaşı gazisi bir dede.
Pek alışılmadık bir dede olmasını kabul etmek lazım. Dolaylı yollardan ama baya
dolaylı yollarda yolu Masum Cici’nin paktıyla kesişiyor. Bu pakt ise insanların beyinlerine minik bir
çip yerleştirip uzaktan dillerine reklam cümleleri göndererek ürün sahibi
şirketlerden para kazanan bir oluşum. Konu tabi ki hem absürd, hem pozitif
bilimlerin kullanılmasını gerektirecek bir konu ki nitekim konuların birbirine
bağlanması da açıkta nokta kalmadan güzel işlenmiş. Murat Menteş bunu çok iyi
yapıyor.
Böyle konuların birilerinin aklına geliyor olması, bunların
kitaplaştırılıyor olması ve bizim okuyabilmemiz gerçekten güzel. Severek
okuduk, biz sevdik eller alsın vol.435 =)
“Velhasıl dünyada bir
cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın.Asıl hayat
cennettedir.Demek ki dünyada mümkün olduğunca yaşatmaya bakmak gerek .Fidan
dik,kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla...İnsanlar senin yanındayken
kendilerini cennetteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine
ödüllendirilen , yüceltilen hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür
hissederlerse sen, bulunduğu yeri cennete benzetmişsin demektir.Cennetin
inşaasında bir mühendis, mimar, usta, kalfa yada işçi olarak çalışıyorsun
demektir.Yok, eğer öldürürsen, yaşatmazsan, beslemezsen, yaşama azmi
aşılamazsan; insanlar senin yanında kendilerini cehennemin dumanında boğulur
gibi sıkıntılı, üzgün, baskılanmış, boyunduruk altında, kısıtlanmış, suçlu mahcup,
rahatsız, cezalandırılmış, mahrum... hissederlerse, sen cehennem kurmuşsun
demektir. Zebanileşmişsin. Burada kendi ellerinle bina ettiğin cehenneminden,
öldüğün anda yatay geçişle ahiret cehennemini boylarsın.” Sayfa 93.