Sanıyorum insanların belli kitaplar için dönemleri oluyor. O zamanı tutturamazsan o kitap okunmuyor. Hah işte benim de şu anki zamanım pek Amin Maalouf zamanı değilmiş. Kitap elimde ağladı, yırtındı, kendini paraladı, ama sonunda bitti. Başka bir zaman elime almış olsaydım bu kadar zorlanır mıydım, pek tahmin etmiyorum ama ite kaka bitti.
Kitap, Maniciliğin kurucusu Mani'nin hayatını anlatıyor: Doğumunun öncesinden başlayıp ölümüne kadar uzanan acı dolu (!) hikayeyi... Babasının Ak-Giysililerinin yanındayken, iç sesiyle tanışması sonrasında içinden dolup taşan düşünceleri yaymaya çalışmasını. Yol hikayesi diyebiliriz. Seviliyor, düşüncelerini elinden geldiğince yayıyor, O'na inanalar, müritleri oluyor. Ama kitap gitmiyor gitmiyor. Hani zaten din konuları öyle çok okumasını da tartışmasını da, kendisini de pek sevdiğim konular değil, bu kitapta onun yayılışını okumak içimi kıydı. Hani kimseye ayıp olmasın Amin Maalouf çok iyi yazıyor, beğeniliyor diye kitaba methiyeler düzecek değilim. Ben beğenemedim, ya da en başta da dediğim gibi doğru zaman değildi okumak için.
Sonu biraz buruktu, Mani'nin sonu.. Ama müritleri, onun ideolojisini takip edenler onu ölümsüz kıldı. Ve böylece bitmiş oldu kitap. Sevinçliyim ve de mutluyum =)