15 Ekim 2015 Perşembe

Ruhi Mücerret


Murat Menteş kitapları sevdiğimiz kitaplardan malum. Bu okuduğum üçüncüsü ancak ne Ruhi Mücerret ne de Korkma Ben Varım bir Dublörün Dilemması değil. Ama yine de Ruhi Mücerreti ikincilik koltuğuna oturtabilirim diye düşünüyorum. Daha öncesinde Murat Menteş okumuş olanlar az çok nasıl bir absürdlüğün içerisine düşeceklerini tahmin ederek başlarlar bence başka bir kitabını okumaya diye düşünüyorum zira bende öyle oluyor. Ancak kitabın ilk bölümü bitip de Civan Kazanova kısmına gelene kadar ben kitaba bağlanamadım pek açıkça söylemeliyim. Aslında zaten kitap da o bölümle birlikte açılmaya detaylanmaya başlıyor da diyebiliriz.

Ruhi Mücerret 100 yaşında İstiklal Savaşı gazisi bir dede. Pek alışılmadık bir dede olmasını kabul etmek lazım. Dolaylı yollardan ama baya dolaylı yollarda yolu Masum Cici’nin paktıyla kesişiyor.  Bu pakt ise insanların beyinlerine minik bir çip yerleştirip uzaktan dillerine reklam cümleleri göndererek ürün sahibi şirketlerden para kazanan bir oluşum. Konu tabi ki hem absürd, hem pozitif bilimlerin kullanılmasını gerektirecek bir konu ki nitekim konuların birbirine bağlanması da açıkta nokta kalmadan güzel işlenmiş. Murat Menteş bunu çok iyi yapıyor.

Böyle konuların birilerinin aklına geliyor olması, bunların kitaplaştırılıyor olması ve bizim okuyabilmemiz gerçekten güzel. Severek okuduk, biz sevdik eller alsın vol.435 =)


Velhasıl dünyada bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın.Asıl hayat cennettedir.Demek ki dünyada mümkün olduğunca yaşatmaya bakmak gerek .Fidan dik,kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla...İnsanlar senin yanındayken kendilerini cennetteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine ödüllendirilen , yüceltilen hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür hissederlerse sen, bulunduğu yeri cennete benzetmişsin demektir.Cennetin inşaasında bir mühendis, mimar, usta, kalfa yada işçi olarak çalışıyorsun demektir.Yok, eğer öldürürsen, yaşatmazsan, beslemezsen, yaşama azmi aşılamazsan; insanlar senin yanında kendilerini cehennemin dumanında boğulur gibi sıkıntılı, üzgün, baskılanmış, boyunduruk altında, kısıtlanmış, suçlu mahcup, rahatsız, cezalandırılmış, mahrum... hissederlerse, sen cehennem kurmuşsun demektir. Zebanileşmişsin. Burada kendi ellerinle bina ettiğin cehenneminden, öldüğün anda yatay geçişle ahiret cehennemini boylarsın.” Sayfa 93.